Hayatın akışı içinde karşılaştığımız her olay, tanıştığımız her insan, hatta attığımız her adım bir anlam taşır. Bazen “ne tesadüf” deriz, bazen “ne ilginç bir rastlantı.” Oysa kaderi bilen bir mümin için tesadüf diye bir şey yoktur. Her şey, Allah’ın ilminde bir plan dâhilindedir. O, her şeyi önceden bilir, takdir eder ve yaratır.
Kur’an-ı Kerim’de, her şeyin Allah’ın bilgisi dâhilinde olduğunu şu şekilde öğreniyoruz:
"Yerde ve gökte hiçbir zerre, Rabb’inden uzak kalmaz. Onun bilgisi dışında bir zerre bile yoktur." (Yunus, 10/61)
Bu ayet bize gösteriyor ki, tesadüf sandığımız her olay, aslında ilahi bir düzenin parçasıdır. Allah’ın takdiri olmadan ne bir yaprak kıpırdar ne bir yağmur damlası düşer. Her olay, Allah’ın kudretiyle şekillenir.
Hayatımızdaki olaylara ve seçimlerimize baktığımızda, bazen olayların ardındaki hikmeti hemen göremeyiz. Ancak zaman geçtikçe, geriye dönüp baktığımızda, her şeyin hikmetli bir plana uygun olduğunu fark ederiz. Nitekim Allah, Lokman Suresi’nde şöyle buyurur:
"Gökte ve yerde ne varsa, hepsi Allah’ın ilmindedir. Her şey bir ölçüye göre yaratılmıştır." (Lokman, 31/20)
Bir insan, tesadüflere inanırsa, hayatındaki olayları rastgele gelişen ve kontrolsüz bir dizge olarak görür. Ancak kaderin varlığına inanan biri, başına gelen her olayda bir hikmet arar. Çünkü Allah, insana bir kader yazmış ve bu kaderde en ince ayrıntıyı bile takdir etmiştir:
"Biz her şeyi bir kaderle yarattık." (Kamer, 54/49)
Tesadüfe inanan bir kişi, hayatındaki anlamı kaybeder. Olayların sadece rastgele bir şekilde geliştiğini düşünür ve bu yüzden çoğu zaman çıkmaza girer. Ancak mümin, her şeyin Allah’ın kontrolünde olduğunu bilerek huzur bulur. Bu yüzden Kur’an, inananlara sık sık tevekkülü tavsiye eder:
"Allah’a tevekkül et! Vekil olarak Allah yeter." (Ahzab, 33/3)
Kader inancı, insanı tesadüflerin kör kuyusundan çıkarır ve hayatını bilinçle yönlendirmesini sağlar. Mümin bilir ki, Allah’ın hükmü olmadan ne bir yaprak düşer ne de bir insanın ayağı kayar:
"Yeryüzünde ve kendi nefsinizde meydana gelen hiçbir musibet yoktur ki, Biz onu yaratmadan önce bir kitapta yazılmış olmasın. Şüphesiz bu, Allah’a göre kolaydır." (Hadid, 57/22)
Tesadüflere değil, Allah’a iman eden bir insan, başına gelen her olayda bir hayır arar. İster nimet olsun ister musibet, her durumun Allah’tan geldiğine inanır ve sabırla karşılar. Hz. Peygamber’in (s.a.v.) şu hadisi bu durumu özetler:
"Müminin hâline hayret edilir! Çünkü onun her işi hayırdır. Başına bir iyilik gelirse şükreder, bu onun için hayır olur. Başına bir sıkıntı gelirse sabreder, bu da onun için hayır olur." (Müslim, Zühd, 64)
Sonuç olarak, tesadüfe inanmak, insanı kör bir girdaba sürükler. Ancak kadere inanmak, insanı Allah’a bağlar, kalbine huzur ve güven verir. Çünkü biliriz ki, Allah bizim için en hayırlı olanı bilir ve takdir eder. İşte bu yüzden tesadüf yoktur, sadece Allah’ın mükemmel planı vardır.
Velhamdülillahi Rabbil Alemin.